7 Ocak 2012 Cumartesi

"Ben Allah'ım!" - Keşke Sinemamız Hep Böyle Cesur ve Özgür Kalabilseydi

Bugün Yeşilçam diye adlandırdığımız 70'li yıllar Türk Sineması'nın altın yıllarıdır, zirve yıllarıdır. Türk Sineması'nın en iyi filmleri o dönemde yapılmıştır, ki her türlü teknik ve maddî imkana rağmen halen dönemin kalitesine ulaşılamamıştır... 

Peki, Türk Sineması'nda 70'li yıllar neden çok iyiydi? Hemen herkesin aklına özveri, samimiyet, dostluk, aşk gibi duygular gelecektir. Doğrudur ama eksiktir. 70'li yılların Türk Sineması aynı zamanda cesur ve özgürdü. İnsanlar filmlerini cesurca ve özgür bir ortamda çekiyordu... Günümüze göre teknik ve maddî imkanlardan yoksun olan ama daha kaliteli olan filmlerin çıkmasının sebebi budur...

Aşağıda bir video paylaşacağım sizinle... Bu video, Zaloğlu Rüstem (1973) filminden... Ne diyor burada Raspotin karakterini canlandıran Reha Yurdakul: "Ben Allah'ım!" 

Şu anda böyle bir repliğe ve sahneye sahip bir filmin çekileceğini, çekilirse de yayınlanabileceğini düşünmüyorum. Ha eğer oldu da yayınlanabildi, o zaman da gelebilecek tepkileri tahmin edemiyorum... Şunu diyebilirsiniz, "Kardeşim, ülkemiz bugün de özgür ve nasıl filmler çekiliyor!" Eğer sizin cesaretten kastınız küfürlü veya erotik imalı sahneler, tecavüz sahneleri filansa doğru ama bu tür bir sahneyi veya repliği olan filmi çekin, tepkisiz veya sorunsuz yayınlayın, ondan sonra tekrar konuşalım...

Son olarak da, bu repliği söyleyen Raspotin karakterine hayat veren, Türk Sineması'na büyük emeği geçmiş, değerli sinema emekçisi Reha Yurdakul'u da saygıyla ve rahmetle anıyoruz...


*Eğer videonun açılmasında veya izlenmesinde bir sorun yaşanırsa buradan izleyebilirsiniz...


2 yorum:

  1. Sanatın özgür olabilmesi için önce bireyin özgür olması gerekiyor ki bu da günümüz Türkiye'sinde artık yok. Faşizmle yönetilen bir ülkede artık cesur ve özgür çalışmalar bekleyemeyiz.

    YanıtlaSil
  2. Evet siyasi olarak kötü bir dönemdi 70ler, sağ-sol çatışması, halkın biribirini kırması, vs. (Sanki şu an çok mu iyiyiz? O da ayrı bir konu...) Ancak o dönemde insanlar daha özgürdü, daha cesurdu. Ek olarak, o dönemde insanlar daha çok okuyor, araştırıyor, düşünüyor, sorguluyordu...

    12 Eylül darbesinin bu ülkeye getirdiği en büyük yıkım, düşünce özgürlüğünü, bireysel özgürlüğü yok etmesi oldu. Sen de defalarca duymuşsundur bunu ailenden, çevrenden: "Aman oğlum sakın bulaşma, sakın karışma bir şeye..." Hatta bir şey olduğunda, bir fikrini beyan ettiğinde "sana mı kaldı" gibi tepki gösterilir...

    Günümüzün ileri demokrasisi(!) de zaten ileri faşizmden başka bir şey değil... Hâliyle bu ortam, belirttiğin gibi, bu kültür-sanata da yansıyor...

    YanıtlaSil

ShareThis

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...